HABER: ŞEREF KILIÇLI
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Dairesi’nin (UNCTAD) 2021 Teknoloji ve İnovasyon Raporu’na göre; inovasyonda öncü 11 teknolojinin toplam pazarı, 2018 yılında 350 milyar dolar seviyesindeydi. Bu rakamın, 2025 yılında 3.2 trilyon dolara yükseleceği yani yüzde 814 büyüme göstereceği öngörülüyor. İnovasyonda öncü olanlar, pazarın ihtiyaçlarını, gelişen teknoloji ile birleştirerek başarıyı yakalıyor.
Üyelerine eğitim faaliyetlerine pandemi döneminde de devam eden İstanbul Ticaret Odası, ‘İnovasyonun Matematiği ve İş Geliştirme’ konulu webinar gerçekleştirdi. Oda’nın youtube kanalından canlı yayınlanan webinarda, Yönetim ve Yenilikçilik Danışmanı Yekta Özözer sunum yaptı.
İNSAN ODAKLILIK
Şirkette inovasyonu yerleştirebilmek için insan ve performans odaklı bir kültüre sahip olmak gerektiğini belirten Özözer, “Mesela, performans değerlendirme sisteminiz yeterince gelişmemişse çalışan ile çalışmayan ayırt edilmiyor anlamına gelir. Böyle bir durumda o kurumdaki iyileştirme çalışmaları yeterince hızlı olamıyor. Performans değerlendirme sisteminin olmadığı firmalarda iş yükü genelde bazı çalışanların üstünde olur. Dolayısıyla performans değerlendirme sistemi olmadığı zaman yenilikçilik projeleri için insan kaynağı bulamıyorsunuz. Kurumun insan odaklı olması gerekiyor. İnsan odaklı olmayan kurumlar her zaman
know-how kaybı yaşar” dedi.
DEĞİŞİMİ İÇSELLEŞTİRMEK
Motivasyonun önemine de dikkat çeken Özözer, şöyle konuştu: “En büyük inovasyon motivasyondur. Motivasyonu sağlayamazsanız kurumda inovasyonu yaygınlaştıramazsınız. Çalışanlar ve yöneticiler, ‘Değişimi mutlaka yapmalıyız’ hissini hissetmeli. Bu değişim mesela dijitalleşmek olabilir, motivasyonu artırmak olabilir. Çalışanlar değişimi mutlaka hissetmeliyiz hissini hissetmezlerse davranışlarını değiştiremezler. İnovasyonun hızı da önemli. Rekabeti daha yoğun olan sektörlerde inovasyon çalışmalarının daha hızlı gittiğini görüyoruz. Elinizdeki varlığı tehdit olarak görüyorsanız yenilikçiliğe uyum sağlayamazsınız. Bu da beraberinde inovasyonda başarısızlığa sebep olur.”
DEĞİŞİME ADAPTE OLMAK VARLIK MESELESİ
Değişime adapte olmanın firmalar açısından bir varlık meselesi olduğuna dikkat çeken Yekta Özözer, şu örneği verdi: “Yenilikçiliğe adapte olamayıp yok olan sektörünün devi firmalar da var. Mesela Türkiye’den bir örnek vermek gerekirse, Raks firması 1980’li yıllarda kaset yaygınken sektörünün en başarılı firmasıydı. Uluslararası alanda ise en başarılı ilk üç firma arasındaydı. 55 ülkeye ihracat yapıyordu. Ancak sonraki süreçte yok oldu. Bunun iki temel sebebi vardı; birincisi değişimin CD’ye geçtiğini görmediler. İkinci nedeni ise kısa vadeli borçlanma ile uzun vadeli yatırım yapmaktı. Firma, bu sebeplerle 1999 yılında finansal zorluğa girdi, ardından 2007 yılında iflas etti.”
İNOVASYONDA BAŞARI İÇİN NELER YAPMALI?
Yönetim ve Yenilikçilik Danışmanı Yekta Özözer, inovasyonda başarılı olmak isteyen firmalara şu tavsiyelerde bulundu:
* Firma yönetimi, inovasyonu mümkün olduğunca cesaretlendirmeli ve desteklemeli.
* Kurumun müşteri odaklılığının yüksek olması gerekiyor. Gözlemlemek, analiz etmek ve birleştirmek gerekiyor.
* Doğru pazar ve inovasyon yatırımı yapmak ve bunu önceliklendirmek gerekiyor.
* Ar-Ge ve inovasyona önem vermeli ve bunların geri dönüşümünün hemen olmayacağı bilinmeli. Yani sabırlı olunmalı.
* İnsana önem vermek çok önemli. Personeline önem vermeyen firmalar yenilikçi de olamazlar. Çalışana önem verilmeden müşteri odaklı da olunamaz.
* Çalışanlar ve iş ortaklarının toplumla birlikte paylaşma bilincinin olması gerekiyor.
Yani bilgiye ve bağlantıya önem verilmeli.
* Sürece ve teknolojiye de önem verilmeli. Sürece önem verilmediği zaman firmalar yenilikçi olamıyorlar. Örneğin, güçlü bir ERP (muhasebe işletim sistemi) ve raporlama sistemi olmalı.
* Strateji ile uyumlu hedefler belirlenmeli ve firmanın her kademesine yayılacak şekilde takip edilmeli.
Kaynak: itohaber.com