Şili ormanındaki bir ağacın yükseklerinde yer alan küçük, beyaz bir sensör havayı sürekli olarak izliyor ve verileri, orman yangınının başladığını algılayan bir sisteme geri gönderiyor. Böylece itfaiyeciler, yangını söndürmek için daha hızlı hareket edebiliyor.
Projede Şili’nin en büyük telekom şirketinin dijital birimi olan Entel Ocean ile ortaklık kuran DataRobot’un Latin Amerika direktörü Andres Arana, bunu şöyle açıklıyor: “Yangını fark ettiğimiz an ile birini dışarı çıkarabileceğimiz ana kadar geçen süreden, yaklaşık 12 dakika tasarruf ediyoruz.” Bir orman yangınında her dakika önemlidir. Bir yangın saatte 20 km gibi bir hızla yayılabilir, bu nedenle erken tespit, birkaç kilometrelik ormanı kurtarmak ve yangını, evlere ulaşmadan durdurmak anlamına gelebilir.
“Sniffer” veya dijital burun olarak da adlandırılan sensörler, yerel hava kalitesi hakkında mümkün olduğunca fazla veri topluyor. Entel Ocean’dan Leonor Ferrebuz, “Sensörler parçacık madde, bağıl nem ve sıcaklığa dair veriler topluyor” diyor. Sistem daha sonra, bir acil durumu tanımak amacıyla makine öğrenmesi teknolojisi ile önceki yangınlardan elde edilen veriler üzerinden çıkarımlar yapan DataRobot’un AI platformundan yararlanıyor ve sonuçları analiz ediyor. Bu süreçte sistem, örneğin, dumanın bir kamp ateşinden gelip gelmediğini ve ağaçları yakıp yakmadığını söylemek için eğitiliyor.
İklim değişikliği ile birlikte daha büyük ve daha yıkıcı orman yangınlarının meydana geldiğini düşünürsek, bu tür bir teknolojinin daha yaygın hale gelmesi oldukça olası. Örneğin, Kaliforniya’dan başka bir startup, eyalet ormanının her dönümünü kapsayan ayrıntılı uydu verilerini her 10 dakikada bir arayan, yangın belirtilerini takip eden ve itfaiyecilere uyarı gönderen bir AI aracı geliştiriyor.
Dünyanın diğer birçok yerinde olduğu gibi, Şili’de de orman yangınları her geçen gün büyüyen bir sorun. Entel Ocean’dan Marcela Díaz, “Yangınlar buradaki temel zorluklardan biri” diyor. Ülke, 10 yıllık bir kuraklıktan ve rekor derecedeki ısı dalgalarından muzdarip. Okaliptüs ve çam da dahil olmak üzere kağıt ve ahşap için hasat edilmek için dikilen yerli olmayan ağaçlar, yerli türlere göre daha yanıcı. Ülkede yaşanan orman yangınları giderek şiddetleniyor; 2014’te çıkan büyük yangınlar binlerce evi yok etti ve 2016 ile 2017 arasındaki yangılarla dolu yılda, Rhode Island’ın neredeyse iki katı büyüklüğünde bir alan yandı. Geçtiğimiz yıl ülke, siyasi kargaşalarla sarsılırken bazı yangınlar kundakçılar tarafından başlatıldı.
Hükümet ayrıca yangın mevsimi boyunca yangın gözetleme kulelerinde çalışacak personel istihdam ediyor. Bazı çalışanların yangınları uzaktan izleyebilmesi için kameralar kuruldu. Ancak sensörler, daha fazla alanı kapsamaya yardımcı olabilir. Sistem bir sorun tespit ettiğinde, sorunu teyit etmek için gözetleme kulelerinde çalışan kişilere bir metin veya telsiz uyarısı gönderir. Ekip, şu ana kadar 300 sensör yerleştirdi. Ferrebuz, “Zincirin bir parçası oluyoruz, çünkü ister teknoloji olsun ister insan, her gözün görebileceği bir içgörü veriyoruz: Ateş” diyor.
Kaynak: Adele Peters, Fast Company Türkiye